Her Şey Nasıl Başladı, Birinci-İkinci-Üçüncü Atlantis, Tanrıça’nın Geri Dönüşü

HER ŞEY NASIL BAŞLADI

Galaktik Savaşlar:

8 milyon yıl önce, çok güçlü ve bilinçli bir baş melek grubu vardı. Yeni şeyler denemek istedikleri için merak içindeydiler. Onlardan biri Kaynağın kesilmesi ve bunun nasıl hissettireceğini görmek istiyordu. Taş, bitki, madde gibi başka bir şey olma hissini yaşamak istediler.

Kendilerini bir hücreye koydular. Güçlü bir elektromanyetik kuvvetin olduğu bu teknolojiyi yarattılar. Bu hissi yaşamak için kendilerini manyetik alanlara maruz bıraktılar.
Kaynaktan koparılma duygusu içinde hemen pişmanlık duydular ama Başmelek geri çekilemedi çünkü sıkıştı ve çıkış yolunu bulamadı. Diğer başmeleklerden yardım istedi ve diğer melekleri ve varlıkları tutmaktayı bıraktı ama kendilerine yaptıklarını anladıklarında, bir çıkış yolu bulamadılar. Bu grup sonunda galaksiyi fethetmeyi kararlaştırdı. Gezegenleri işgal etmeye ve karanlığa yaymaya başladılar. Bu Karanlığın başlangıcıydı. 100 milyar galaksi vardı.

Işık Güçleri bunu öğrendiğinde, Asi Başmelekler devrini önlemek için derhal harekete geçti. Başmelek Mikail, karanlığın yayılmasını önlemek için sahte başmeleklerden etkilenen alanların çevresine enerji bariyeri çitler / güç alanları oluşturdu. Diğer Işık Varlıklar, Karanlık Kuvvetler altındaki gezegenleri özgürleştirmek için Galaktik Kuvvetler'i oluşturdu. Bu Galaktik Işık Güçlerinin başlangıcıydı.
Bu Galaktik Savaşların başlangıcıydı ve bir çok gezegenimiz yok edildi. Yıldız Filosu, ele geçirilen ve başmelekler tarafından devralınan gezegenler için savaşmaya başladı. Bu anıları bilincimizde görüyoruz. Milyonlarca yıl öncesinin gerçek hikayesi olan Star Wars gibi filmlerde bunun bir anısına sahibiz.
Galaktik Merkez Güneş, galaksinin merkezinde bir yıldız geçididir. Ruhlar orada yaratılır ve her yönden genişler, evrimleşir. Bazı canlılar "Bir"liğin farkına vardığında, merkezi bir Işık Kardeşliği kurdular. "Bir" olanlar merkezi bir medeniyet yarattı ve herkese birlik mesajı yaydı. Işığı yaymak için bazı uygarlıklar merkezi bir uygarlık oluşturacak kadar geliştiler.

Galaksi, yaklaşık 100 milyar yıldız bulunan bir girdap gibi çift spiraldir ve galaksiyi ışıktan veya karanlıktan kurtarmak arzusuyla diğer ırklara yayılmış bir galaktik ışık ağı oluşturur. Işık Kuvvetler her zaman kazanır ve koruma ve yardımcı olma amaçlı milyarlarca gezegen vardır.
Yaklaşık 25 bin yıl önce, Karanlık, Işık Kuvvetlerinden kaçmak için kendilerini küçük bir alanda yoğunlaştırdı. Merkezleri Orion Takımyıldızı ve Dünya oldu. Bu gezegenler ve yıldız sistemleri ana kaleleri haline geldi. İnsanlığı rehin aldılar ve hiç bir geminin onay almaksızın inemeyeceği karantina statüsü ilan ettiler. Yükselmiş ustaların 25.000 yıl önce geri çekilmelerinin ve hiç bir dünya dışı varlığın Dünya'ya gelememe sebebi budur.

Çok gelişmiş eko sistemi nedeniyle Dünya çok değerli bir gayrimenkul parçasıydı. Işık Güçlerine karşı insan nüfusunu rehin aldılar ve nükleer savaş tehdidiyle karşı karşıya bıraktılar. Bölge karantinaya alındı, bu nedenle dünya dışı hiçbir ırk yaklaşamadı.
Şimdi bu süre bitmiştir, karantinayı kaldırma ve Galaktik Federasyona katılma zamanı gelmiştir. Atlantis döngüsünü tamamlıyoruz.

1, 2 ve 3'üncü ATLANTİS

İlk Atlantis:
İlk Atlantis, Pleides'de idi ve fiziksel bir formda değil, eterik bir gezegendi ve Pleiades meleklerinin evi idi. Amaçları, maddenin titreşimini, bilincin farklı boyutlarını, eril ve dişil kutupların birleşmesini keşfetmekti. Melekler, gezegeni yoğunlaştırma ve daha fazla fiziksel düzlemde olma kararı aldı. Bununla birlikte, gezegende bir patlama oldu, her yere ve Dünya'ya "Moldavit" parçaları saçıldı. Bunların çoğu yeryüzünde Çekoslovakya'ya düştü.
https://moldavit.wordpress.com/2006/05/15/moldavit/

İkinci Atlantis:
Bir milyon yıl önce, Atlantis, Atlantik Okyanusunda gelişmiş bir medeniyetin bulunduğu bir adaydı. Yaklaşık 900.000 yıl önce, Orion'dan Karanlık Güçler implantasyon veya zihin implantları geliştirdi. Kristal implantları elektriksel / zihinsel programlamayla şarj eden düzenekleri vardı. İnsanlığın zihin kontrolü böyle başladı. Bu aynı zamanda tüm inanç sistemlerinin başlangıcıydı.
2 temel İnanç Sistemi Programı şunlardır:
1 - İnsan ile kaynak arasında ayrım bulunduğuna dair inanç. Bu, cennetten düşme olgusuydu ki bizi bilinç ve yüksek bilincimizden ayırır.
2 - Eril ve dişil kutupları arasında ayrım olduğuna inanma. Bu, psikolojik ve fiziksel düzeyde ayrılıklara yansır. Her birimiz bilinç yolculuğunda büyümek için her iki kutbu da kullanan insan bedeninde ruhlarız. Kadınların erkeklerden farklı psikolojik programlamaları vardır. Bilinç yolculuğu içinde gelişmek için bedenlerimizi kullanırız. Bu iki inanç sistemi sorunlarımızdan çoğunu yaratmaktadır.
Bir çok Pleides'li Ve Sirius'lu bu ayrılık ilüzyonunu şifalandırmak üzere Atlantis'e geldiler.

Üçüncü Atlantis:
16.000 yıl önce Yıldız Düzeni adlı bir görev gücü vardı. Ayrılığı iyileştirmek ve karanlığı ışığa entegre etmek için 144.000 varlık / gönüllü ortaya çıktı. Yardımcı olabilecekleri her yerde yeniden bedenlenmekte ve Buda, Mesih, Tapınakçılar ve Işık İşçileri gibi figürlerle temsil edilmektedirler. Gezegen özgürleştiğinde, Dünya üzerindeki bir cennet olan 3. Atlantis dönemine gireceğiz. Işık Kentleri ve Buda, İsa ve Şövalyeler döneminde mevcut olan ileri teknolojiler ile yeni bir Atlantis yaratacağız. Yeni Atlantis ilk temas sürecinde gerçekleşecektir.

DÜNYA'DAKİ KARANTİNA
25.000 yıl önce Karanlık güçler yüzey nüfusu rehin aldı ve Karanlık, Işık ve Dünya'nın ilerlemesini önlemek için bir araç olarak kullandılar. Işık Güçleri, herhangi bir temasta çok dikkatli olmalıydı. Dünya üzerindeki yıldız tohumları, pozitif dünya dışı müdahale amaçlıydılar, ancak karanlık güçler bunu önlemek için nükleer savaşla tehdit ediyorlardı. Şimdi kritik bir kitle ilk temas istiyor. Bazıları temas kurdu ancak hatırlayamıyor çünkü bu onları tehlikeye atabilir. Event/ Hadise sırasında, anılarımıza geri döneceğiz.
Galaktik Kodeks'in bir kısmı yüzey halkının dileklerini izlemektedir, bu nedenle temasa geçmek istiyorlar, ancak güvende olacağımızı bilmek istiyorlar. Konferans alanının üzerinde, şu anda binanın yaklaşık 9 mil yüksekliğinde bir uzay platformunda fiziksel bir gemi var. Yıldız kardeşlerimizin hep burada olduğunu anlamamız gerekiyor.
Çok sayıda özgür dünya dezenformasyonu var. Hepimiz müdahale ve ilk temasın gerçekleşmesi için buradayız. Bunun gerçekleşmesi için aşağıdakileri ayırt etmemiz gerekir:
1) Kritik kütleye ulaşılmalı ve aslında ulaşıldı.
2) Bu temasta ilahi haklarımıza sahibiz.
3) Bu Galaktik Kodeks'in bir parçasıdır.
Tereddüt şu ki, ilk temas yüzey nüfusu için tehlikeli olabilir ve Kabalı tetikleyebilir bu sebeple güvende olmamız ilk şarttır.

TANRIÇA'NIN GERİ DÖNÜŞÜ

Tanrıça'nın dönüşü şimdi ve burada gerçekleşmekte. Enerji çok güçlü. Bu enerjiyi iletebilen bir dişi bir savaşı bitirebilir. Bu, saf sevgiyi, duyarlılığı, merhameti temsil eder ve manipülasyon ve inkarın ötesindedir. Kişilik, manipülasyon ve inkar oyunlarının ötesine geçin. Bu, gezegensel kurtuluş süreci için çok önemlidir. Kabal, Tanrıça'nın şiddetli bastırılması nedeniyle başarılı olmuştur. Bu çok saf bir dişil enerjidir. Evrendeki herhangi bir enerjiden daha güçlüdür. Buna rağmen kadınlar burada uzun zamandır travmatize olmuşlardır.
Arkonların gitmesiyle, Tanrıça'yı kucaklamak çok doğal olacaktır ve burası tekrar cennet olacaktır. Tanrıça enerjisine sahip olduğunuzda - her insanda - mükemmel yaşam, sevgi, denge, vs. tezahür eder. Bereket bunların etrafında tezahür eder. Dengede olduğumuzda çok çalışmak zorunda değiliz, artık 9-5 çalışmayacağız. Gelecekte en fazla 3-5 saat çalışacağız ve kalan zamanımızı neşe,yaratım ve manevi ilerlemeye ayıracağız.
Tanrıça enerjisini dengeyi sağlamak için getirmenin şimdi tam zamanıdır. Haziran 2004'de Venüs'ten ilk geçiş gerçekleşti, Tanrıça enerjisinin 8 yıllık dönüş süresi başladı. Haziran 2012, Tanrıça döngüsünün tamamlanmasının 8. yılıydı. Kabal her zamanki gibi planlarında yanlış olan bir şeyler yaşadı. Bu yüzden İsrail korkulan o savaşı başlatamadı. Tanrıça enerjisi şimdi burada ve erişilebilir durumda. Eski medeniyetler Tanrıça ile bağlantılıydı. Bunun için barış ve uyum içinde yaşıyorlardı, savaşı bilmiyorlardı. Arkeolojik kanıtlar hiçbir silahın ortaya çıkmadığını gösteriyor. (Fakat ilk Arkon istilası ile silahlar getirildi.) Bu bizim cennet hakkındaki kolektif hafızamızdadır. Bizlere sadece birkaç taş heykel gösterildi. Arkon'ları iktidardan kaldırdığımızda, bu bizim doğal halimiz olacak. Mısır'da, Tanrıça varlığı ile daha da derinleşeceğiz ve Tanrıça enerjisini artıracağız.
Şimdi ve burada olmak, mükemmel yaşam koşulları, mükemmel bir çevre ve mükemmel bir varoluş yaratır. Tanrıça vortekslerini açıyoruz.

TANRIÇA VORTEKSİ

Tanrıça enerjisi meleklerin varlığıdır, bedenlerimizden geçer, bizi fiziksel düzleme bağlar ve özgürleşmenin anahtarıdır. Bedeninizde Tanrıça Vorteksini hissetmeniz mümkün olacak. Matriksi çözen enerji budur. Arkonlar Tanrıça enerjisine alerjiktir. Bu yüzden Katolik kilisesi kadınları baskılıyordu. Fiziksel olmayan Arkonlar buna daha çok alerjiktirler. Her kadın bir Tanrıça enerjisini yönlendirdiğinde, binlerce reptilyan sonsuza kadar kaldırılır. Arkonlar bu enerjiye dayanamaz. Böylelikle güzellik, cinsellik vb geri gelir. Bir tanrıça vorteksi yıldız kapıları yoluyla kutupları birleştirir. Reptilyanların binlercesi zaten kaldırılmıştır ancak hala etrafta fiziksel olmayan Arkonlar var. Tanrıça enerjisini alabilmek için kanalları ve aurik içselliği açmamız gerekiyor. Bedendeki tüm vorteks noktalarını dönüştürmemiz gerekiyor.

-Tanrıça enerjisi, 2012 Haziran ayında dünyaya daha derine çapalandı.
-Kadınlara şiddet, tecavüz ve zulüm, üslerdeki zihin programlama ve zihin kontrolü, tüm dünyada olumsuz güç alanları yarattı. Arkonlar ve Kabal, Tanrıça enerjisini bu şekilde baskılamaya ve kontrol etmeye çalıştı.
-Herkes Tanrıça enerjisiyle bağlantı kurabilir. Erkekler içsel ve dışsal olarak bağlanmalıdır.
-Kabal, cinsel enerjileri bloke olduğundan toplu ritüeller yaparlar. Normal durumu Atlantis'ten hatırlıyorlar, ancak enerjilerinin akışı blokajlı ve çakraları dengeli değil. Ritüller, amaçlarını tezahür ettirmek ve enerjileri kanallamak için yapılır. Kurban ritüelleri, hedeflerini tezahür etmek için aynı amacı taşır.
Işık sütunlarını görselleştirmek,
Işık Varlıklara Çağrı,
Olumsuzluğu kaldırmak için ilan etmek,
Kapalı ortamlardan kurtulmak,
2-4 saat boyunca doğaya çıkmak,
Duş almak,
Başka bir şeye doğrudan dikkat - başka biriyle konuşmak gibi,
Denge sağladıkları için Takyon aygıtlarını kullanmak,
Herkese saldırı altında olduğunuzu bildirmek bizleri olumlu etkileyecektir.

-Tantra cinsel enerjiyi yürekle birleştirmenin harika bir yoludur. Negatif zihin kontrol programlarından biri de seks ile kalbin ayrılmasıdır. Bu, enerjilerimizi yanlış eşleştirir. Erkeklerin cinselliği kalpleriyle bütünleştirmeleri, buna izin vermeleri ve yaşamaları gerekir, Her iki cins de bunu yaptıklarında cinsel enerji ve kalpte buluşabilirler.
-Bereket için enerjisi temizlenmiş saf altın kullanabiliriz.
-Altın, Cizvitler tarafından bebeklerin ruhlarını vaftiz töreni yoluyla kontrol etmek için kullanıldı. Direniş Hareketi altının enerjisini iyileştirmiştir ve artık bu ritüel ile ruhlara bağlanmamaktadır.
-Little Grandmothers/ Küçük büyükanneler, dünyayı iyileştirmek ve ışığın enerji ızgarasını etkinleştirmek için vorteks noktalara kristaller ve saf ışıklı taşlar yerleştiriyorlar. Vorteks noktalarına yerleştirilen kristaller enerjileri temizler, ışığı çapalar.
-Bu, bir daha, bir daha Kaynağa döneceğimiz bir döngü değil, reenkarnasyon döngüsüne artık girmeyeceğiz.
-Kediler ve köpekler üstadlarımız olarak görev almayacak, enerjileri dengeye gelecek ve çok mutlu olacaklar.
-Taş/Maden krallığı bitkiye evrimleşip, bitki krallığı hayvan krallığına yükselecektir.
-Evrim ileri gider, reenkarnasyona ve asla geriye doğru ilerlemez. Geri gidiş yoktur.
-Tanrıça enerjisine geçiş beşinci altın çağdır. Hatırlamıyoruz lakin geçmişte pek çok altın çağ vardı. Bu altın çağ sonsuza dek sürecektir, çünkü dualite bitecektir.
-Arkonların bir yaptığı da ikiz ruhların bir araya gelmemesi için koşulları yeniden düzenlemesiydi. Majör Arkonlar artık kaldırıldı, bu nedenle ikizler daha sık bir araya gelebilecekler. İkizleri ile tanıştıklarında ölen insanlar vardı. Hazır olmalıyız. İkiz Ruhumuzla tanışmak fiziksel beden için fazla olabilir ve buna tamamen hazırlanmanız gerekir. İkiz alevler sekizinci inisiyasyondan sonra bir olurlar. Bu, burası için çok yüksek bir vibrasyondur.

Yükselişimizden sonra bize sunulan daha birçok seçenek olacaktır. Bütün seçimler Kaynağa geri döner. Maya takviminin sonuna gelindiğinde zaten sarmalın içindeydik. Bir spiral bilinç içindeyiz. Bedenlerimizin bu sarmala yakalanması gerek, bu 5. boyuta dokunuştur. Galaktik kalp ile kalbimiz daha hızlı atıyor. Bu, galaktik kalple, gerçek benliğimizle uyumumuzdur. Bu, farklı uyku düzenleri, farklı yeme alışkanlıkları, ritm bozuklukları, baş dönmesi, zeminin altında kaybolması gibi sonuçlar getiriyor. Galaktik kalp atışı ile daha fazla bağlantı kuruyoruz. Her şey hızlanmaya devam edecektir. Başkalarına başlamaları için yardım edebilirsiniz. Hızlı kalp atışlarınız olduğunda - yavaşlayın, meditasyon yapın ve nefesinizi düşünün. Tanrıça enerjisinin tecrübesi tanrıça dansı ile aynıdır; bu bir spiral bilinçtir. Tanrıça enerjisinin anahtarı akış ve teslimiyette olmaktır.
2004-2012 yılları arasında, Tanrıça'nın 8 yıllık dönüş döngüsü gerçekleşti. Isis'in görevi, Tanrıça enerjisini topraklamaktır. Bu çok önemlidir. Kaynaktan koptuk ve topraklanmamış hale geldik. Topraklanma duygusu elde etmek için Dünya Ana ile bağlantı kurmak çok önemlidir. Gaia dişil bir gezegendir. Satürn daha eril bir enerjiye sahiptir. Dünya Ana'nın kalbinden koptuk. Topraklanma, korkuyu hafifletir, kararlılık ve emniyet duygusuna yardımcı olur. DNA'mız aracılığıyla açık bir kalp, bir ışık sütunu oluşturur. Kaynak ile bağlantıya geçmek önemlidir ve daha sonra kalbimiz ve koşulsuz sevgimize bağlanırız. Herkes için mevcut kodlar bedenimizde ve DNA'mızda. Kabal'ın bize ulaşabileceği tek yol korkudur. Bu dans, gücümüze, duygularımıza ve sevgimize geri dönmemize yardımcı olmaktadır. Bu bizim hakkımız. Duygularımıza geri dönmeliyiz. Kuşaktan kuşağa, bin yıldır programlama yapılması nedeniyle haklarımızın ne olduğunu unuttuk. Artık çakralarımızı dengeleyip kundalini enerjimizi açığa çıkaracağız ve tekrar ışık varlıkları olacağız.

Çakralarımız bu dönemde yüksek frekansları almaktadır:
Kök Çakra-Kırmızı-Dünya (temel)
Sakral Çakra-Turuncu-Su (duygular)
Solar Pleksus-Sarı- Güneş (ateş)
Kalp Çakrası-Yeşil-Hava
Boğaz Çakrası-Mavi-Ses
Üçüncü Göz Çakrası-Mor-Işık
Tepe Çakrası-Beyaz-Eter

Tanrıça'nın mesajı:

"Kendinizi değiştirin", bize verilen genel mesajdır. Hepimizin kendi güzelliği ve şekli var. Kendimizi olduğu gibi kabul etmek için dans ediyoruz, o zaman vücudumuz değişmeye başlıyor. Sağlıklı bir dişil enerjiye sahip olmak rekabet etmemektir. Biz kıskanç değiliz. Potansiyelimizi genişletelim, işbirliği yapalım ve birbirimizi destekleyelim.Birbirimize saygı duyalım. Dans ederek kendinize ve birbirinize destek olun. Kurtuluş dansı sevinç dansıdır. Yeni toplum tanrıça enerjisiyle birbirlerine saygı duymakta ve birbirlerini desteklemektedir. Çok önemli bir nokta, Kaynak'la temas kuranların kıskanç olmamasıdır. Şefkatle başka birisine bakın. Sevmeyi öğrenin. Doğayı sevmeyi, denizleri, okyanusları sevmeyi hatırlayın. Sevmeyi öğrenmek için zaman ayırın. Tanrı ve Tanrıça'nın kıvılcımına bakın. Bunun için de dans edeceğiz. Başka bir varlık için merhamet edin. En zayıf noktanızı iyileştirirseniz yumuşama olur, hassasiyet gelişir. Zindeliği, gücü ve tutkuyu yaşayın. İçinizde yaşayan tutku ve merhameti tekrar öğrenin. Işık sevincini ve kutlamayı hatırlayın.

Işığa teslim olun. Tanrıça dansları her yerde edilebilir. Okyanus, gezegenin duygusudur. Bir ağaca sarılın. Yapraklarla veya havayla dans edin. O her yerde kucaklıyor, her yerde dans ediyor. İç Tarzan'ı veya Jane'i uyandırın. Yaşama ve kadınlara saygılı, nazik, güçlü ve saygılı erkekler olun. İçinizdeki eril yön aileye destek verir. Güçlü bir kadın olun. Bastırılmaya karşı çıkın. Erkek ve dişi enerjileri dengelemek önemlidir. Gerçeğinizi aşk ile söyleyin. Egonuzla uğraşmayın. Çekişmelere girmeyin. Kim olduğunuzun huzurunda kalın. Gerçeğinizi konuşun. Sevgiyle hissedin. Başka birinin gözüyle bağlanın. Ve akışa bırakın kendinizi. Harikasınız.

Ç.Kıvılcım Türkay